Hayatını gemilerde tayfalık yapıp geçiren Fikret, artık İstanbul’a demirleyip yerleşik bir yaşam seçer. Hayatı kendisinden öğrenen ve bir dediğini iki etmeyen saf arkadaşı Asım’la bir gün karşılarına çıkacak olan o büyük fırsatı umut ederek yuvarlanıp giderler. Yaşadığı semtteki kilisesinin papazı Artin’in Vatikan’a gitmesini fırsat bilen ve kilisenin nimetlerini kendi tezgahına uydurup geçinmeye devam eden Fikret ve can yoldaşı Asım’ın karşısına bir gün gerçekten hiç beklenmedik bir iş gelir. Fikret’i kilisenin papazı sanıp başlarına gelen sihirli bir olayın çözümü için bu sahte papazın çaresine başvuran aile; ne kendi başlarına geleceklerden haberdardır ne de sahte papaz Fikret, karşısına çıkacak olan büyük sürprizden haberdar.
Yıl 1949, mevsim bahar… Yasaklı yıllar… Kitaplar, gazeteler, kelimeler hüküm giymiş; hürriyet dedikleri hep vaat, hep vaat… Tek umut, açılan sandık sayısı ve geçerli oy sayıları… Güneydoğu’nun ilk kadın belediye başkanı Xate, henüz kendisini bekleyen bu başkanlık görevinden habersiz, Midyat Belediye Başkanı Aziz Veysel’in eşi olarak yaşamaktadır.Kasabanın iflah olmaz başkan adayı Faruk, hala gözde bir bekar olarak hayatına devam etmektedir. Belediye başkanı olmak için her yolu denemeye hazırdır. Xate, bir sabah Aziz Veysel’i başkanlık görevine uğurlarken kötü bir sürprizle karşılaşır. Bu sürpriz, Xate ile Faruk’u yeniden karşı karşıya getirecektir. Üstelik ağzından yalan çıkamayan Xate ile yeri gelince kendine bile yalan söyleyebilen Faruk meydanlarda, seçim vaadleri ile yarışacaktır. Sinefesto.
Kendisini cami avlusunda bulan yavru Sebo (Ersin Korkut), güvercin ve kumruların yemleriyle beslenip kendi kendini yetiştirmiştir. Zengin bir işadamının konağında iş bulan ve kızı Demet’e (Özge Ulusoy) platonik bir aşkla bağlanan Sebo’nun mutluluğu bir anda bozulur. Bir gece yarısı aniden müştemilatın kapısı çalınır ve efsanevi kan emici Kont Dracula (Şahin Irmak) gelir..