Galip Derviş, sayısız fobi ve takıntılarıyla zaman zaman komik durumlara düşse de;
en şaşırtıcı, en akıl almaz, en zeki adamdır. Ancak bir sabah gelen bir haberle
bütün dünyası tepe taklak olur. Hayatının aşkı karısı Belgin’i, arabasına konulan
bir bombanın patlatılması sonucu, sonsuza dek kaybeder. Bu korkunç travma yüzünden,
Derviş’in bütün takıntı ve fobileri katlanarak geri döner. Galip Derviş açığa alınır.
Baş komiser İzzet, Derviş’i çekip çevirmesi, toparlaması için hemşire Hülya’yı tutar.
Derviş, her ne kadar artık fiilen polis olmasa da, üstün zekası, yeteneği ve
Hülya’nın desteğiyle; teşkilata gelen önemli, çözümsüz davalara “danışman”lık
yapmaya başlar. Derviş, çözdüğü her olayda tekrar polisliğe iade edileceğinin
hayalini kurarken, karısının katilini aramaya devam eder. Bugüne kadar çözemediği tek
olay budur. Ama ne olursa olsun karısının katilini aramaktan asla vazgeçmeyecektir.